Yuvarlan! Bokböcekleri dışkı öbeğini düz bir çizgide yuvarlamak için gökyüzünden faydalanıyor.
Hep meşgulmüş gibi duran bokböcekleri bu hengamede yollarını nasıl buluyor?
GPS araçlarının ve akıllı haritalara sahip akıllı telefonların hayatımızı kolaylaştırdığı kesin, fakat hemen herkesin dijital yön bulma araçlarının insanı yanılttığı durumlarla ilgili bir anısı oluyor. Komedyen Ross Noble bir keresinde Avustralya’daki Nullarbor Ovası’nda yardımlı olarak yön bulmakla ilgili ilgili bir hikâye anlatmıştı: “İki gün boyunca doğru gidin. Sonra sola sapın.” Ama yol o kadar uzundu ki bir başka uyarı olmadığı için dönmesi gereken sapağı atlamıştı.
Keşke bokböceğinin yön bulma konusundaki ustalığı bizde de olsaydı.
National Geographic, 2013 yılında Current Biology adlı dergide yayımlanan bir araştırmayı haber yapmıştı. Bu araştırmaya göre Afrika bokböceği yönünü Samanyolu’na bakarak belirliyordu ve bu tür bir becerisi olan tek hayvandı.
Fakat Samanyolu demek yıldız demek, yıldız demek de gece demek. Peki bokböcekleri, gökyüzünün kararmadığı ve Samanyolu’nun görülmediği yaz aylarında Alaska’da yollarını nasıl buluyor?
Bir bokböceğinin işi hiç bitmiyormuş gibi duruyor.
Güneş Etkisi
Araştırmayı yapanlar arasında yer alan İsveç’teki Lund Üniversitesi biyologlarından Eric Warrant, yolladığı elektronik postada o bölgelerde de bokböceği yaşadığını ama bunların dışkı yuvarlayanlardan farklı bir tür olduğunu söylüyor. Yıldızlara bakarak yönlerini bulma ihtimali olanlar muhtemelen sadece dışkı yuvarlayanlar. “Dışkı yuvarlayan tür bu kadar kuzeyde yaşasaydı, muhtemelen gün boyunca aktif durumda olacak ve yön bulmak için gökteki kutuplanmış ışık gibi farklı işaretleri kullanacaklardı,” diye belirtiyor Warrant.
Kutuplanmış ışık gökyüzünde pusula benzeri sabit bir iz oluşturuyor. Bu ışığı biz göremiyoruz ama kınkanatlı böcekler ve başka böcekler görebiliyor. Bunun, “atmosferde güneş ya da ay etrafında dağılan ışık” sonucu oluştuğunu söylüyor Warrant. Ayrıca ayın etrafında gece böceklerinin yön bulmasına yardımcı olabilecek bir iz de var ama ışığı diğerinden milyonlarca kez daha az.
Eğer bizler de bokböceklerinin gördüklerini görüyor olsaydık kutuplanmış izler neye benzerdi? Bu doğa fenomeninin diyagramları, gezegenin etrafını çevreleyen tire gibi parçalı yapıda eş merkezli daireler olduğunu gösteriyor.
Işığa Duyarlı
Kutuplaşmış ışığın izlerini bizler göremiyor olabiliriz ama başka hayvanlar tarafından kullanılıyor. “Böcekler bu sinyali kullanmaya son derece iyi adapte olmuşlar,” diyor Oregon Eyalet Üniversitesi böcek bilimcilerinden Katy Prudic. “Yönlerini bulmak ve eş çekmek amacıyla cinsel sinyaller yollamak için kullanıyorlar.” Nature dergisinde yayımlanan 2003 yılına ait bir araştırma Heliconius kelebeğinin yanardöner kanatlarından yansıyan kutuplaşmış ışığın erkekleri dişilere çektiğini ortaya koymuştu.
Bokböcekleri öyle özel ki yollarını bulmak için başka böceklerin başvurduğu işaretleri kullanmıyorlar. Örneğin pervaneler yönlerini bulmak için gece Ay’dan faydalanıyorlar, gündüzleri fiziksel coğrafyayı kullanıyorlar. Bokböcekleri ise kırmızı ahırda veya ağaç kökünde sola dönmek gibi bir yönteme başvurmuyorlar. Onlar gökyüzüne odaklı.
Warrant’ın da katılımıyla 2012 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, boköcekleri bulutlu havalarda düz çizgide ilerleme yeteneklerini kaybedebiliyor ama coğrafyada meydana gelen değişimler yön bulmaları üzerinde etkili olmuyor.
Bu yoğun odaklanmanın elverişsiz yönünü bir kenara bırakın. Bokböceklerine kulak verin: Etrafınızın dışkıyla çevrili olması gözünüzün yıldızlarda olamayacağı anlamına gelmiyor.
Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/bokbocekleri-yuvarlanip-gidiyor/2468