Karayipler

Karayipler’de yeni olan ne var diye mi soruyorsunuz? Her şey.

 

 

Kasırga lafı etmeden Karayipler hakkında konuşamazsınız. Irma ve Maria adlarının sonsuza dek yıkımla eş anlamlı hale geldiği geçen sonbahardan beri –büyük bölümü Porto Riko’da olmak üzere 3000’den fazla kişinin ölümüne yol açtılar– cennet misali adalar zincirindeki sohbetler en iyi ihtimalle kaygı, en kötü ihtimalle öfke dolu. Ama bir yıldan uzun süre sonra, nihayet konuyu değiştirmenin vakti. Herhangi birine sorun: Bahamalar’dan Barbados’a kadar tekrarlanan cümle bu adaların geleceğinin tam da şu anda gerçekleştiği.

Bu, her şeyin eskisi gibi olduğu anlamına gelmiyor elbette. Ama asıl mesele de o zaten: Karayipler aylardır dökülen onca kan, ter ve gözyaşıyla – harcanan paralardan bahsetmiyoruz bile – küllerinden yeniden doğuyor; yıldızı parlak gastronomi başkentleri, heyecan verici maceralar ve çok gerekli restorasyon çalışmalarıyla taçlanan yeni bir yaklaşım lüksü tanımlayan eski standartları kökünden sarsıyor. Şüphesiz daha yapılacak çok şey var ve rehabilitasyon turizmi, yani adalara yardım etmenin en iyi yolunun onları ziyaret etmek olduğu fikri hala geçerli. Ama yardım düşüncesiyle Karayipler’e seyahat edin demiyoruz.

Bu adalar teselliye muhtaç değil: Kelimenin gerçek anlamıyla benzersiz bir coğrafya ve her keresinde ilk sefermiş gibi keşfedilmeye hazırlar. Kış aylarında tatil listenizin en üstünde olması gereken beş resort’la işe başlayabilirsiniz.

 

Yazının devamı RobbReport.com.tr adresimizde.

Görüntülenme Sayısı:
622
Kategoriler:
Genel · Gezi & Seyahat

Yorumlar yapılamaz.