“KÖTÜ BİR ANNE OLMAKTAN KORKUYORUM”

annevecocuk

 

“Oğlum henüz 6 aylık” diyor 31 yaşındaki yoga eğitmeni Zeynep. “Kötü bir anne olmaktan korkuyorum. Kendimi sabırlı ve şefkatli zannederdim ama bazen çöktüğümü hissediyorum. Her şeyi kolaylıkla halleden diğer kadınlar gibi değilim.” Sosyolog Gérard Neyrand bunun günümüzde normal bir his olduğunu ve iki sosyo-kültürel faktöre bağlı olduğunu söylüyor. Anneler izole oluyorlar yani aile ortamlarından uzaklaşıp kopuyorlar ve eğitim kıstasları artık çok değişti. Çocuğa daha fazla anlam yüklüyoruz ve alacakları eğitimin psikolojik analizini yapıyoruz. Babaların ailede daha aktif olmasına ve iş hayatında daha faal olan annelerle aile yapılarının değişmesine rağmen annenin sorumluluğuna hâlâ fazlasıyla anlam yükleniyor. Fakat bu ağır sorumluluk hissi anksiyeteye sebep oluyor. Toplum ne yazık ki annelere karşı yumuşak davranmıyor. Ama onlar da biraz fazla mı kabullenici dersiniz?

Arada kalıyorum. Evlilik ve Aile Terapisi konusunda Uzman Psikolog Marion Cognard, kadınların “her alanda” var olmak istediklerini belirtiyor. Çocuk bakıyorlar, ilişki, kariyer, aktivite planlama gibi işleri de yönetiyorlar. “İstekleri çok fazla ve bazen birbiriyle çakışıyor. O yüzden psikolojik sıkıntılar yaşıyorlar.” Bu karmaşık bir denklem. Kendine zaman ayırmak “kötü” bir şey mi? Kendini işe mi; yoksa ilişkisine mi vermeli? “Kadınlar ‘iyi’ bir birey olmanın dayattığı tüm roller arasında parçalanıyorlar.”

Kendimi hassas hissediyorum. “Ebeveyn olmak büyük bir değişiklik” diyor Cognard. Yerimiz, rolümüz, günlük hayatımız gibi kimliğimiz de değişiyor. Psikolojik olarak dengesizlik yaşıyoruz. Psikanalist Virginie Megglé, annelerin kendilerini hassas hissettiklerinde, “kötü anne” rolüne büründüklerini ifade ediyor. “Bu aslında bir yardım veya destek alma isteği. Yalnızlık hissini bastırmak istiyorlar. Tıpkı zorluk çeken bir çocuk gibi onlar da cesarete ihtiyaç duyuyorlar.” Çünkü ailenin genişlemesi, kadını kendi çocukluğuna ve hassaslığına götürüyor.

Kendimi çok güçlü görüyorum. “Güçsüzlük hissi aslında içinde ‘çok güçlü’ olma arzusunun acısını taşır” diye anlatıyor Megglé. “Kadınların talepleri büyük olur ve her şeyi yapabileceklerini düşünürler. Her şeyi kontrol edebilecekleri illüzyonuna kapılırlar.” Ama gerçekler ne yazık ki farklı; her ne kadar iyi niyetli olsalar da her şeyi kontrol edemezler, buna çocukları da dâhil. “Eğer çocuk mükemmel olsaydı, annesini rahatlatabilirdi” diyor Cognard. “Ama durum böyle değil. Bu yüzden başarısızlık ve suçluluk duygusu doğuyor.”

Benim çözümüm

Derya, 41 yaşında, avukat

“Tek ‘kötü’ olanın kendimiz olmadığını bilmek, suçluluk duygusunu ortadan kaldırıyor.”

“Çocuklarımı geç doğurdum ve deyim yerindeyse, sudan çıkmış balığa döndüm. Ben ki kendimi güçlü, olgun bir kadın zannederdim, tam bir çocuğa dönüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum. Konuyla ilgili tüm kitapları okumuştum ama hiçbir şey beceremiyordum. Sorunlarımdan arkadaşlarıma, anneme ve kız kardeşime bahsetme cesaretini gösterdiğimde, kendime güvenim geri geldi. Tek ‘kötü’ olanın kendimiz olmadığını bilmek, suçluluk duygusunu ortadan kaldırıyor. Ebeveyn olarak elbette şüphelerimiz oluyor. Benim hâlâ var. Ama kadının yalnız kalmaya hakkı varsa, ben o hakkı kullanırım!”

NE YAPMALI?

 Yardım isteyin

Psikanalist Virginie Megglé destek almanın önemini vurguluyor: “Endişe etmek, tamamen insani bir duygudur. Doğru olan yaslanacak bir omuz bulmak, yardım almak, insanların desteğini istemektir. Bunun için ilk olarak babaya dönülmesi gerekiyor ama bu mümkün değilse, bir terapistten yardım alınabilir.”

Kendinize güvenin

“Eğitim konusundaki bazı çelişkili noktalar, kadının kafasını karıştırabiliyor” diyor Sosyolog Gérard Neyrand. “Tereddüt ettiğinizde, cevap arayın ama kendinize de güvenin. Duygularınızın, değerlerinizin, benliğinizin ve sizin için ‘iyi’ olanın sesini dinleyin. Freud için bile, eğitmek ‘imkânsız’ bir iş.”

İstikrarlı olun

“Çocuğun mükemmel bir anneye ihtiyacı yok” diyor Psikolog Marion Cognard. “Önemli olan güven duygusu. Dengeli, güvenilir ve istikrarlı bir ebeveyne sahip olması önemli. Öfke duyulduğu anda dile getirmek, suçluluk hissederek o duyguyu bastırmaktan daha iyidir. Ebeveynin düşündüğü, söylediği, hissettiği ve yaptıkları arasındaki çelişkiler çocuğu hassaslaştırır.”

 

Yazı: Aurore Aimelet

Derleyen: Ceylan Özçapkın

 

 

Kaynak: http://www.psychologies.com.tr/kotu-bir-anne-olmaktan-korkuyorum/

Görüntülenme Sayısı:
474
Kategoriler:
Aile & Çocuk

Yorumlar yapılamaz.