Plüton’dan Gelmeye Devam Eden Fotoğraflar

Plüton'dan Yeni Fotoğraflar Gelmeye Devam Ediyor

New Horizons’dan gelen yeni bir görselde, Plüton’un yüzeyinin bir bölümünü kaplayan ve sürüngen derisine benzer inişli çıkışlı sırtlar görülüyor.

Detaylı yakın çekimlerde Plüton’un rengârenk kabuklu yüzeyi dikkat çekiyor. 

Plüton’u yakından görmek onu daha da şaşırtıcı kılıyor. Ama bunun nedeni olup bitenleri anlıyor olmamız değil. Tam aksine. NASA’nın New Horizons (Yeni Ufuklar) uzay aracından gelen veriler, Plüton biçimli büyük yapbozun parçalarını birleştirmek yerine bu minik dünyanın ne kadar gizemli olduğunu ortaya koyuyor.

Plüton’u incelemenin eğlenceli yanı da bu zaten.

Geçtiğimiz hafta yayımlanan görseller, şu ana kadar gördüklerimiz içinde en tuhaf güzelliğe sahip olanlar. Ekip üyelerinin “ejderha pullarına” ya da “ağaç kabuğuna” benzettiği kaba, taraklı bir doku, fosilleşmiş bir yılan yıldızı biçimi, makarna sosuyla doldurulmuş gibi duran kraterler, Neptün’ün uydusu Triton’daki gibi kavun kabuğuna benzer çukurlar, derin kısımları kırmızı kenarları parlak girintili çıkıntılı uzun kanyonlar, Plüton’un dağlarının kanarmış gibi görünmesine yol açan renkli alanlar var bu görüntülerde.

Tüm bunlar ne anlama geliyor bilmiyoruz. Ama eğer uzay keşfi ve gezegen bilimi basit bir şey olsaydı zaten böylesine tatmin edici bir şey olmazdı.


Plüton’un renk kalitesi artırılmış yüksek çözünürlüklü bu görüntüsünü üzerine tıklarayak büyütebilir ve yüzeyindeki olağandışı toprak ve renk çeşitliliğine yakından bakabilirsiniz. 

Plüton’u anlamak bir dağa tırmanmaya çok benziyor. Tatmin duygusu zirveye ulaşmak için gösterilen çabadan geliyor. Ne de olsa doruğa arabayla çıkmanın pek ilginç bir yanı yok. Manzara aynı olabilir ama ya başarı duygusu? Yakından uzaktan ilgisi yok.

Plüton’u anlamak da aynı buna benziyor. Belirsizlikleri ve zorlukları sevmek, soruları ve gizemleri kabul etmek gerekiyor. Plüton’un görüntülerinin dünyaya ulaşmasının zevkli tarafı, belirli bir coğrafi özelliğin nasıl oluştuğunu en ince ayrıntısına kadar açıklamak değil, bir şeyi ilk kez görmenin ve neden orada olduğunu henüz bilmiyor olmanın heyecanını yaşamak. Teorileri uyarlama ve bildiğimizi düşündüğümüz şeyleri yeniden gözden geçirme ihtiyacının doğması… Tüm o eğitimin bizi zirveye taşıyacağına olan inancın kesinliğine benzer biçimde, bilimin bizi cevaplara götürmesini sağlamak…


Yüksek çözünürlüklü bu görselin üzerine tıklayarak büyütebilir ve Plüton’un çukurlu yüzeyiyle dağlarına bakabilirsiniz. 

Plüton’un puslu görsellerine bakınca hava durumunun nasıl olacağını sormam üzerine, “Açıkçası cevabını gerçekten bilmiyorum,” diye konuşuyor ekip üyelerinden Will Grundy. Ardından işin mantığını ve bu sorunla uğraşırken düşünmemiz gereken soruları ayrıntıyla açıklamaya geçiyor.

Bir gün Plüton’un öyküsünü anlatmak isterim; genç Güneş’in etrafında dönen toz ve gaz diskinden nasıl oluştu, milyonlarca yıl içinde dev bir uydusu ve dört adet küçük, buzlu yoldaşı olan alacalı, karmaşık bir dünyaya nasıl dönüştü. Plüton’daki dağlar, tarihinde ilk kez ne zaman donuk yüzeyindeki egzotik buzları delip geçti? Eğer böyle bir şey yaşandıysa nasıl oldu? Plüton’a oluşumunun ilk yıllarında uzay taşları çarptı mı ve eğer çarptıysa o dönemde oluşan kraterlere ne oldu? Plüton, olgunlaşan insan yüzündeki çizgilere benzeyen kırışıklıkları ne zaman edindi?

Bundan sonraki 4,6 milyar yılı nasıl geçirecek?


Plüton’da tek başına iki dağın yakın plan görüntüsü.

Bu öyküyü şu anda anlatamıyor olmaktan memnunum, çünkü bu durum maceramızın henüz sona ermemiş olduğu anlamına geliyor. Plüton hakkında her şeyi öğrendiğimizde (eğer bir gün gelip öğrenebilirsek) artık ortada bir zirve kalmayacak. Maceralar kalmayacak, beklenmedik engeller kalmayacak, sürprizler kalmayacak… ta ki aşağı inip kendimizi toplamak için bir an bekleyene ve bir başka dağa çıkmak ya da Plüton’un zirvesine ulaşan bir başka güzergah bulmak için yeniden işe koyulana kadar.

 

 

 

Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/plutondan-yeni-fotograflar-gelmeye-devam-ediyor/2605

Görüntülenme Sayısı:
474
Kategoriler:
Bilim · National Geo

Yorumlar yapılamaz.