Şempanzenin Avukatı

Şempanzenin Avukatı

Şempanzeler insanlarla birçok ortak bilişsel niteliği paylaşıyor –hatta o kadar zekiler ki sıkılabiliyorlar.

Yeni bir araştırma için dik yürümeyi öğrenen şempanzeler dönüm noktası olabilecek bir davada da taraf oldular. 

Tarihi bir davanın davacıları, bir araştırma için iki ayak üzerinde yürüme öğretilen şempanzelerin yasal hakları için mücadele ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda Nature Communications‘da yayımlanan araştırma, iki ayak üzerinde yürümeyi öğrenen şempanzelerin, insanlara düşünülenden daha fazla benzeyen bir şekilde yürüdüğünü gösteriyor. Bu bulgular insanın yürüyüş biçimini evrim sırasında nasıl kazandığını açıklayabilir.

Ancak bu araştırmanın sonuçları burada bitmedi. Araştırmada kullanılan Hercules ve Leo adlı yedi yaşındaki iki şempanze, Stony Brook Üniversitesi’ndeki antropolog Susan Larson’un laboratuvarında tutuluyordu. Geçtiğimiz yazın başlarında Nonhuman Rights Project aktivistleri New York’taki bir mahkeme salonunda Hercules ve Leo’nun birer kişi sayılmaları ve özgür kalmaları gerektiğini savunmalarıyla bu vaka dünya çapında bir ilgi görmüştü.

Hercules ve Leo’nun denek olarak kullanıldığı araştırma, şempanzelerin iki ayak üzerinde yürüyüş şekillerini inceleyerek insanların bu yetiyi nasıl kazandığını daha iyi anlamaya çalışıyor.

Fakat Hercules ve Leo duruşmalara bile katılamadı. Dava hakkındaki haberlerde (söz konusu dava düştü ancak temyize gidildi) kullanılan fotoğraflar arşivden alınan şempanze fotoğraflarıydı. Araştırmanın sona ermesi ve hemen sonrasında yayımlanan video Hercules ve Leo’nun ilk kez görüleceği anlamına geliyordu. Videoyla birlikte tartışma tekrar açıldı: Bir şempanze kişi sayılabilir mi?

Bu kime sorduğunuza göre değişiyor. Eğer bir kişi, bir insanla eşanlamlıysa, o zaman Homo sapiens‘in hayattaki en yakın akrabası olan şempanzeler tanım gereği bir kişi sayılmaz. Fakat eğer olaya hukuki değil de felsefi olarak yaklaşırsanız ve insan olma deneyiminin temelini oluşturan özelliklere sahip olmasını, bir varlığın bir kişi olarak sayılmasına yeterli olarak görürseniz, o zaman evet; şempanzeler bu tanıma uyuyor.

Kişi Ne Demek? 

Şempanzelerin bilişsel, duygusal, iletişimsel ve toplumsal hayatının zenginliklerini ortaya koyan yüzlerce araştırma var. “Eğer ‘kişi’ tanımını, hatırlayan, plan yapan ve bu planları uygulayan otonom bireyler olarak yaparsak, o zaman kesinlikle yalnızca insanlara özgü karakter özelliklerinden bahsetmiyor oluruz,” diyor St. Andrews Üniversitesi’nde primatolog olan ve şempanze hareketlerini tercüme eden Catherine Hobaiter.

Eğer standartlar bunlarsa bir şempanzenin içsel hayatı, tamamen aynı olmasa da onları birer kişi saymamıza yetecek kadar insanlarınkine benziyor demektir. Bu durumun, bir “kişinin” haklarının olduğu hukuki platforma taşınabilip taşınamayacağı ise tartışma konusu.

Günümüzde yalnızca insanlar ve onlar meydana getirdiği kurum ve yapılar (örneğin bir şirket veya bir gemi) yasal olarak birer kişi sayılıyor. Nonhuman Rights Project kurucusu Steve Wise’a göre bu çok sığ bir yaklaşım: Bir kişi olma durumunun kökeninde bir türe mensup olup olmamak değil, bir bireyin anlamlı seçimler yapma yetisi, yani başka bir deyişle özgürlüğü yatmalı.

Aralarında Pepperdine Üniversitesi öğretim görevlisi Richard Cupp’ın ve diğer bir Nonhuman Rights Project davasının yargıcının da olduğu diğer bazı kişilere göreyse kişi olma durumu, birtakım toplumsal yükümlülükleri yerine getirmekle mümkün olabilecek bir şey. Bu bildiğimiz kadarıyla şempanzelerin yapamadığı bir şey.

Hobaiter şempanzelerin -ve diğer birçok türün- insan çıkarları için esaret altında tutulmamak da dahil bazı yasal hakları olması gerektiğini söylüyor. Şikago’daki Lincoln Park Hayvanat Bahçesi’nin Maymun Araştırma ve Koruma Merkezi’nden Steve Ross ise Hobaiter’ın aksine şempanzelerin felsefi olarak birer kişi olduğunu düşünüyor fakat onların yasal haklarını desteklemiyor.

Şempanzelere farklı şekillerde yardım edilmesi taraftarı olan Ross’a göre “geniş felsefi tanımlardan hukuki esaslara geçmek kolay değil.” Chimp Haver Sığınağı’nın yönetim kuruluna başkanlık eden Ross, ABD Balık ve Yaban Hayatı Dairesi’nin esaret altındaki şempanzeleri “tehdit altında” olarak nitelemesini ve ABD laboratuvarlarındaki 700 şempanzenin tıbbi araştırmalarda kullanılmasının durdurulmasını sağlamış.

Hercules ve Leo üzerinde yapılan çalışmaysa tamamlandı ve şempanzelerin sığınağa götüreleceği tarih netleşti. Birer kişi olarak sayılsın veya sayılmasınlar, Ross’a göre söz konusu şempanzelerin zor bir hayatı oldu.

Şempanzeler 2010 yılında Stony Brook’a birer bebek olarak geldiler. Ross, “Yabanda olsa anneleriyle sabit bir temas halinde birkaç yıl geçirirlerdi,” diyor. Bunun yerine şempanzeler kapalı alanlarda yaşadı ve yalnızca birbirleriyle veya araştırmacılarla iletişim kurabildi.

“İlgi gördükleri doğru,” diyor Ross. “Fakat bu annelerinden ayrılmalarının yol açtığı hasarı giderebilecek bir şey değil.”

 

Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/sempanzenin-avukati/2621

Görüntülenme Sayısı:
447
Kategoriler:
Çevre · National Geo

Yorumlar yapılamaz.