Yüz Hafızanız Suçla Mücadele Edebilecek Kadar İyi mi?

Yüz Hafızanız Suçla Mücadele Etmeye Yardım Edebilecek Kadar İyi mi?

Bazı insanlar tanıştığı insanların yüzünü unuturken bazıları da bir defa gördükleri bir yüzü hiç unutmuyor. Siz bu yelpazenin neresine düşüyorsunuz? 

Kalabalık bir turist alanında sarı tişörtlü bir adam, bir bankta boş yer arıyor. Oturuyor, sırt çantasını çıkarıyor ve yere koyuyor. Mavi bir torbayı kurcalayıp bırakıyor, sonra oradan uzaklaşıyor. Çantasını orada bırakıyor. Birkaç dakika sonra bir bomba patlıyor. 20 kişi ölüyor.

Sarı tişörtlü gençten geriye kalan tek şey, bir MOBESE’ye kaydolan karanlık, karıncalı bir görüntü. Yüzünü tanıyabilecek biri çıkabilir mi acaba?

Bu olay birkaç hafta önce gerçekleşti. Tayland polisi, 16 Ağustos’ta Bangkok’taki Erawan Tapınağı’nı havaya uçurduğu düşünülen söz konusu genç için bir arama başlattı. Kamboçya sınırında, sarı tişörtlü adamın tanımına uyduğunu düşündüğü birini tutukladı. Ancak ellerindeki tek şey bu karıncalı görüntü olduğu için tam da emin olamadılar.

Benzer bir durum Scotland Yard’ı bir “süper-tanıyıcı” ekibi oluşturmaya itmişti. Bahsi geçen ekibin Londralı polis memurları inanılmaz bir yüz tanıma ve eşleştirme becerisine sahip. Hatta MOBESE’lerin kayıtlarından bile.

“Gary Collins bu işte o kadar iyi ki pazar kahvaltısını ederken 3 kişinin kimliğini tespit etti,” diyor Başkomiser Mick Neville bu süper-tanıyıcı ekibinin, pazar günlerini suçluların fotoğraflarıyla dolu bir iPad’i açıp yüzlerini tarayarak geçirmeyi seven bir üyesi için. Süper-tanıyıcılar 2011 yılında Londra’da gerçekleşen gösterilerde binlerce saatlik kamera görüntülerini incelediler, Collins tek başına göstericilerin arasında 190 kişiyi ayırt etmeyi başardı. Neville bugün Londra’nın, binlerce polis memuru arasından 152 süper-tanıyıcı çıkarmayı başaran merkez adli görsel ekibini ziyaret ediyor. Yüz tanıma işinin piri olan bu ekip genelde yerel karakollarda çalışıyor ve bölgedeki suçluların görsel arşivini oluşturuyor. Fakat arada sırada New Scotland Yard’a uğrayarak suçluları yakalamaya yardım ediyor.

Bugüne kadarki başarıları arasında 14 yaşındaki Alice Gross cinayetini çözmeye yardımcı olmak, kentteki farklı otobüs hatlarına musallat olan bir tacizciyi bulmak var; şimdi de aralarında önemli sanat eseri kaçakçılığı vakalarının da olduğu en az 30 farklı hırsızlığın tek bir faile bağlanmasına yardım ediyorlar.


Londra polisindeki süper-tanıyıcılar MOBESE görüntülerine dayanarak, Arnis Zalkains’in Alice Gross’un katil zanlısı olarak belirlenmesine yardımcı olmuştu. [Fotoğraf: Metropolitan Police/PA Wire]

Londra’nın süper-tanıyıcıları bu hafta, dünyanın Rio Karnavalı’ndan sonra en büyük ikinci sokak festivali olan Londra’daki Notting Hill Karnavalı’ndaydı. “Karnavalda birçok sorunla karşılaşıyoruz,” diyor Neville. Bu da süper-tanıyıcıların MOBESE kontrol merkezlerinde oturup bakışlarıyla kalabalıkları tarayacağı ve birbirine rakip çetelerin üyelerini tespit edip izleyeceği anlamına geliyor. “Başdedektif o kadar kalabalıkta şüphelileri nasıl bulduklarını görünce gözlerine inanamadı,” diyor Neville.

Siz de farkında bile olmadan bu süpergüce sahip olabilirsiniz. New South Wales Üniversitesi’nin adli psikoloji laboratuvarından David White’a göre yüz tanıma yetisi geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bir uçta “yüz körü” olan insanlar yer alıyor. Bu duruma “prosopagnozi” adı veriliyor (Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü nörolog Oliver Sacks’ta bu durum vardı; en yakın arkadaşını “kalın kaşları ve kalın gözlükleri” sayesinde tanıyabildiğini söylüyordu.) Diğer uçtaysa süper-tanıyıcılar yer alıyor.

White’a göre çoğu insan yeteneklerini gözünde büyütüyor. “İnsanlar yüz tanıma denince zaten tanıdıkları insanlara ait yüzlerden bahsettiğimizi düşünüyorlar,” diyor. Markette bir arkadaşını görüp tanımak gibi mesela. Ama yan yana konmuş iki fotoğrafa bakarak tamamen yabancı birinin yüzünü tanımak bundan çok, çok daha zor bir mesele.

Yelpazenin neresine düştüğünüzü görmek için bir test yapabilirsiniz. Greenwich Üniversitesi’nde bir psikolog olan Josh Davis hem kısa ve basit bir test, hem de bunu geçenlerin katılabildiği, araştırmacılara bu yelpazeyi anlamalarında yardımcı olabilecek daha detaylı ikinci bir test hazırlamış. (Bu bağlantıdan ilk teste ulaşabilir, daha sonra da ikinci testi yapabilirsiniz.)

Şimdiye kadar araştırmaların yüz tanıma becerisinin doğuştan gelen, sonradan öğrenilemeyen (en azından çoğu kişi için) ve tıpkı IQ gibi çan eğrisi misali dağılan bir olgu olduğunu söylüyor Davis. Bu yetenekle ilintili olduğu bulunmuş bir gen de yok, fakat 2010 yılında yapılan bir araştırma yüz tanıma yeteneğinin tek yumurta ikizlerinde, çift yumurta ikizlerine göre çok daha benzer olduğunu ortaya koymuş. Ayrıca prosopagnozinin, yani yüz körlüğünün beyin kökünden kafamızın arkasına uzanan iğsi yüz bölümüyle alakalı olduğu da biliniyor. Yani süper-tanıyıcıların beyin aktiviteleriyle ilgili bulgu arayanların buralara bakması iyi bir fikir olabilir.

Peki insanların yüzde kaçı süper-tanıyıcı? Davis bunun sınırı nerede çizdiğinizle alakalı olacağını, fakat gerçekten kayda değer yetenekleri olan insanların kesinlikle yüzde birden az olduğunu düşündüğünü söylüyor.

Bir sonraki adımsa yüzleri ayırt etmek için doğal yeteneği olan insanlardan nasıl faydalanabileceğimizi bulmak. Dedektif Neville dünyanın çeşitli yerlerinden polis ekiplerinin kendisini aradığını ve süper-tanıyıcı ekibi hakkında bilgi almak istediklerini söylüyor. White ise Avustralya pasaport birimiyle birlikte, pasaport yetkilileri için bir yüz tanıma ve eşleştirme testi hazırlanması için çalışıyor. Ne de olsa bu görevliler bütün günlerini karşılarındaki insanın gerçekten de ellerindeki ufacık vesikalıktaki insan olup olmadığına karar vermekle geçiriyor.

Geçtiğimiz salı günü Proceedings of Royal Society B‘de yayımlanan bir araştırmada White’ın ekibi, yüz görsellerinde uzmanlaşmış adli inceleme ekiplerini bir teste soktu. Amaç bu insanların ortalamadan daha iyi skorlar elde edip edemeyeceğini görmek, dolayısıyla bu yeteneğin eğitimle geliştirilecek bir şey olup olmadığını anlamaya çalışmaktı.

Bu uzmanların, vakitlerini yüz eşleştirerek geçirmeyen adli uzmanlara göre daha iyi skorlar elde ettiği ortaya çıktı (ayrıca yüz eşleştiren bilgisayar yazılımlarından da çok daha iyi bir performans sergilediler). Belki de ortalamanın üstü yeteneği olan insanlar bu pozisyonlara doğal bir şekilde gelmişti. Ancak şaşırtıcı bir şekilde bu uzman yüz eşleştiricilerde, doğuştan yüz eşleştiricilerde olmayan bir yetenek daha olduğu ortaya çıktı: Baş aşağı gösterilen fotoğrafları bile eşleştirmeyi başardılar. White’a göre uzmanların her yüzü belli alanlara indirgeyip ayırıp bunları birbirleriyle eşleştirmek üzere eğitilmesi, doğal yeteneklerinin üzerine çıkmalarını sağlamış olabilir.

Yani belki de yukarıdaki basit testte bile 14 üzerinden ancak 7 alabilen benim gibi zavallılar için bir umut vardır.

İşin çetrefilli yanı ise dünyadaki çeşitli mahkemelerin süper-tanıyıcıların sözlerini kanıt olarak kabul etmeye yanaşıp yanaşmayacağı. Neville ise ekibinin kesin bir yargıda bulunmaktan ziyade bir başlangıç noktası teşkil ettiğini, işaret ettikleri bir şüphelinin daha sonra DNA testi veya eski klasik polis numaralarıyla kesin bir şekilde yargılanabileceğini söylüyor. Bu durumda yüz tanıyıcılar kesin bir kanıt değil, soruşturmanın basit bir parçası oluyorlar.

 

 

 

Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/yuz-hafizaniz-sucla-mucadele-etmeye-yardim-edebilecek-kadar-iyi-mi/2577

Görüntülenme Sayısı:
468
Kategoriler:
Bilim · National Geo

Yorumlar yapılamaz.